23 Kasım 2009 Pazartesi

Üflediler Söndüm Karanlıkta Gönlüm

Şair değilim ama ayak sesinden tanırım hüznün hasını:

Kaynak: Beni Unutma

Üflediler söndüm karanlikta gönlüm
Hiç bilmezdim ama derindeymiş pek derdim

Bak içime gör beni tut elimden yak beni
İstemezsen bu aşkı otur baştan yaz beni

Aklım nasıl şaşkın sevdam deli taşkın
Sen görmezsin amma narındayım ben askin

Bak icime gor beni tut elimden yak beni
İstemezsen bu aski otur bastan yaz beni

Söz :Neşe Şen
Beste : Cem Yıldız
Yorum : Olgun Şimşek

Dün akşam beniunutma sayfasında rastladım. Video başında yazılmış cümle, parça, herşey mükemmel bence.. Üflediler söndüm..

21 Kasım 2009 Cumartesi

Neyzen Tevfik - Azab-ı Mukaddes

Azab-ı Mukaddes



Sevgili cancağızım;


Sen azab - ı mukaddes nedir bilir misin? Bak anlatayım sana…



İki çeşme düşün. Yan yana duran iki çeşme. O iki çeşme -ki onların adı ayrılık çeşmesidir- hep yan yana dururlar, birliktedirler ama bir değildirler. Asla olamayacaklardır da… Onlar kendileri için tespit edilen ve tayin olundukları yerde durmak ve oradan akıtmak durumundadırlar. Buna mecburdurlar, buna mahkumdurlar…


Oysa su, bu durumdan bîzardır. Suyun şikayeti bu mahkumlara mahkum olmaktır. Çeşmeler onu kısımlara, parçalara ayırmaktadır. Bu bir canın parçalanması gibidir. Acı verir. Bu acıyla tadı değişir suyun, harareti değişir, saflığını yitirir. Acısı azaba dönüşür. Onun için tek kurtuluş çeşmenin ağzından akmaktır. İşte çeşmelerden akarken ki telaşı bundandır. Akar ve hızla yeniden bir olmak için koşturur.


Bizim çeşmemizden -yani ayrılık çeşmesinden- akan su diğer çeşmelerden akanlara nispetle şanslıdır. Bu kavuşmayı kolaylaştıracak, çabuklaştıracak bir tekne vardır. Su, bu tekneye minnettardır. İhtiyaç sahipleri gelip kendisinden bir miktar alıp götürseler de, o buna çoktan razıdır. Çünkü o, sonsuz bir kaynaktan gelmektedir, hiç tükenmez, usanmaz ve iştiyakla, hasretle akar teknenin içine…


İşte aynı kaynaktan gelip ayrı ayrı çeşmeden akmanın adıdır azab - ı mukaddes…


Bir mahkuma mahkum olmanın adıdır azab - ı mukaddes…


Şartların dayatmasıyla saflığını, zorunlu yitirmenin adıdır azab - ı mukaddes…


Ve ayrılmanın ve yeniden kavuşmanın adıdır azab - ı mukaddes…


Evet sevgili cancağızım; sevginin kaynağı tektir. Aşk ehli değişik yerlerdeki çeşmelerden, değişik zamanlarda akan su gibidir.




















































i
şt
e bi
z de s
en ve ben
yan yana du
ran iki çeşme
den akan su
gibiyiz.
Tek kaynaktan gelen, aynı tekneye
ayrı ayrı akansu gibi vesselâm. Bir
teknede yeniden yeniden yeniden
kavuşmak dileğiyle.

1 Kasım 2009 Pazar

Ebru’m

Görüntü0006 İstanbul’dan ayrılmaya yakın epeyce bir Ebru Kursu aramaya başladım(zaten ne yapmaya başladıysam hep ayrılmaya yakın başladım :) ve en erken başlayan kursun Birlik Vakfı bünyesi altında Emine Solak hocamız eşliğinde başlayacağını Facebook aracılığı ile Ebru Sanatına Gönül Verenler ( Emine SOLAK Öğrencileri ) gurup sayfasından öğrenmiş oldum ve hocamızla görüşmelerim sonucunda ayrılana kadar çift kurs görecektim ve öğrenebildğim kadarını öğrenmeye çalışacaktım ama sadece bir kursuna katılmak nasip oldu, başka olmadı. İnşallah ilk fırsatta sanatı icra edenler içinde olmak istiyorum. Hatta teknemi, kağıtlarımı ve birkaç malzememi bile aldım, belki burada yaparım diye ama vakit olmadığından ve suyu muhafaza edecek bir sıcaklık bulunmadığından(kışın buralar çok soğuk) hiç başlayamadım. Birlik Vakfındaki Kursta sağolsun hocamız Lale Ebru’su yaptırdı ve hayatımda yaptığım ilk Ebru oldu :) Çok zevkli bir sanat herkese tavsiye ederim..