14 Şubat 2013 Perşembe

Uyuyup Gece Uyandıktan Sonra

Günaydın desem olur mu … :) Biraz uykum var gibiydi bende yatmıştım ama yazımı yazmak için uyanınca kalktım. Şeytana uymadım bu sefer Nefs’e tatlı geliyorya şeytan uyumamı istiyordurda bu sefer değil :) Bugün epeyce bir yoğun gibiydi. Hep yoğundu zaten ama bügün daha bir yoğunluk var gibiydi. Bazı şeylerin takibinde onlar yapsın istiyorum diyorum ama olmuyor yine benim yapılmış mı yapılmamış mı diye kontrol etmem gerekiyor. Buda beni çok yoruyor diyebilirim. Akşam Beyazıta gidip kitap almayı düşünüyordum ama gündüz Bayram telefon açtı onunla buluşmak için gitmedim Kadıköy’de onunla buluştuk. Biraz dolaştık, asker malzemeleri aldık, oturduk sohbet ettik, çay içtik sonrada vedalaşıp ayrıldık. Bakalım darısı bizim başımıza. Hayırlısıyla tez vakitte tezkeresini alıp gelir inşallah. Bu akşam birde Senai Demirci’nin sohbetine gitmeyi düşünüyordum Altunizade’de ama biraz geç bir saatteydi. Saat 8 de başlıyor gözüküyordu. Otobüs bulması sorun olur diye bende direkt eve geldim. Başka zamana inşallah. Bugünlükte işte böyle …..

Hayatımda ilk günlüğümü 13 Ekim 2008 Pazartesi günü Bu satırlar Gümüşhane’de okulun bahçesinde beklerken döküldü 14:30 civarında   ‘Bu gece uyurken bir rüya gördüm…’ şeklinde başlayarak yazmışım ve ‘…bir ümit…’  yazarak bitirmişim. Yukarıda yazmış olduğum yazı ise günlüğümün son yazısı. O tarihten sonra hiç yazmamışım. Biraz gözatınca nerelerde ne zamanlarda günlük tutmamışım ki :))

*Gümüşhane’de okul sırasında 13:00 civcarı yazıldı.
*Gümüşhane’de otogarın karşısında bir bankta 13:00 civarı kaleme döküldü
*Gümüşhane’de belediyenin karşısında dolmuşların orda dolmuşa binmeden önce 13:00 civarı bankta oturarak yazıldı
*Kitap okuma ile uyumak arasında düşünürken 23:10 civarı
*Saçlarımı yıkadıktan sonra gece 00:30 civarı
*Yarısı akşam 21:40 civarı diğer yarısı sabah kalktıktan sonra 07:10 civarı yazıldı
*Sabaha doğru uyandıktan sonra 04:15
*Bir sonraki gün işe geldikten sonra 08:35 civarı masamda otururken yazıldı
*Bir sonraki gün servisi beklerken sabah 06:50 civarında yazıldı
*Yatakta uzanırken 20:15 civarı kaleme döküldü
*Akşam yemeğinden sonra yatakta 19:30 civarı kaleme döküldü

cabaveistekTam yazıyı bitirip sayfalara son kez bir göz atarken yandaki çizdiğim resmi gördüm ve eklemesem olmazdı. Bunu görünce sayfaları biraz daha karıştırdım ve bank filanda çizmişim ne hitmetse :)
Hatırlıyorumda günlüğümü saklamak için kilitli ve şifreli çanta almıştım. Anahtarları hala cüzdanımda taşıyorum :) 
Hatta yazılarımı değişik değişik yazmak için renkli kalemler bile almıştım. Ama artık hiç birşey yok.. (:
Önemli Not: Tamamen 'mütevazi' bir çiçekti/güldü. (O zaman çiçek olarak mı çizmiştim, gül olarak mı çizmiştim hatırlayamadım.)
Kendime Not: Yazdıklarını yakıp yakmama konusunda kararını ver ve uygula!
Kendime Not 2: Son resmi niye ekledin ki şimdi.
Kendime Not 3: Bugün ne?
Son Not: Aslında ben bunları yazmayacaktım, başka şeyler yazacaktım..

7 Şubat 2013 Perşembe

Geç Kalmış Bir Kutlamamız..

pastalarim

İş yerinde bir pasta aldım, neden aldığımıda ilk başta kimseye söylemedim ve sebebi konusunda milyonlarca dedikodu çıktı :P Baskı kurdular, tehtit ettiler falan filan :P Daha önceki yazılarımda Gösteriş Yapıyorum diyerek diploma aldığımdan ve mahkeme kararıma göre yapacağımız kutlamanın durumunun ne şekilde olacağından bahsetmiştim. Mahkeme kararını dün akşam yaklaşık yarım saat telefonla ulaşma çabalarım sonucunda öğrenince geç kalmış olan borcumu şimdi ödedim. Mahkeme benim aleyhimde karar verdiği için sade bir pasta aldık ve öğle yemeğinin üzerine birde pasta yemiş olduk. Ama kaybetmeseydim ablam Edirne’den geldiğinde çeşit çeşit şeyler yaptırıp sabahleyin kahvaltılarını ben ısmarlayacaktım. Danıştay 5. Daire Hakimleri yüzünden kaybettiler! İşte pastamız bunun içindi.. (:

Bu bir Gösteriş Değildir! Tamamen içten olan naif duygularla alınmıştır.

Küçük Not: Fotoğraftaki pastalar bugün aldıklarım değil, yeğenlerin doğum günlerinde aldığım pastalardan derlemedir..
Büyük Not: ‘Saygıdeğer’ iş arkadaşım, işyerinde gösteriş filan dedim ama altı çizili cümleye dikkat edelim. hih
Dip Not: Mecbur olmasam Koska’dan pasta almayacaktım. Ümraniye Çarşı’ya giderken bir pastacı vardı onunkiler güzel oluyordu. İlerleyen bir zamanda buranın reklamını yapmak lazım. (: