Afiş Tasarım Çalışmam

Grafik Anismayon dersinde ara sınav olarak hoca afiş tasarlanmasını istemişti. Bende istenilen özelliklerde yapıp ödevimi verdim. Resimleri araştır, tasarımı düşün, yerlerine oturtmaya başla, olmadı yeni resim tarat, rütüş yap, sağını çevir solunu çevir, kimler neler yapmış araştırıp yorumla, yeniden başla bla bla.. Bunun için neredenyse bir tam günüm gitti.

Bazı çocukların yaptıklarını daha doğrusu yapamadıklarını görünce ben beğenmiştim. Yüksek not verir düşüncesindeydim de amma velakin 82 almışız. Hocanın başına üşüşmedikya herhalde ondan :) Hep bu başkası arkadam şöle der böle der düşüncesinden dolayı hocanın yanına gitmedim ondan düşük vermiştir yoksa biliyorum 101 den aşağı vermezdi :p

DipNot: Tasarım tamamen hayal ürünüdür.

Jest

Böyle bir pasta mı? Hayal etmemiş, aklımın ucundan bile geçirmemiştim açıkçası. Ayrılmayı geçiktirmek için elimden geleni yaptım, mecbur değildim ama ayrılmak zorunda olduğumdan İstanbul’dan ayrıldık. Ayrılırken belki de hak etmediğim kadar iyi uğurladınız kendimi hep mahçup hissettim. Reddediklerimse neyse bunu zaten zamanı gelince söyleyeceğim.

Eğer içinde bulunduğumuz zamanı da katarsak zaten son bir yıldır aktivitelerde rol almaya başlamıştım. (Ondan öncesinde mi ooo hiç sorma hiperaktiftimde zor zaptettiniz beni :p) Hangi odaya girersem gireyim hiç yabancılık çekmezdim. Şu masa bu masa demez kendi yerim gibi kurulur her türlü şeye el atabilirdim (hadi tamam burnumu sokardım diyeyim daha doğru olsun) :) Ama şimdi öyle mi ? İş ortamı konusunda daha dünkü çocuk dediğim ama hep bir göz sanki üzerimde beni takip ediyor izlenimi olduğundan oradaki gibi hareket edemiyorum.

Bakmayın Gümüşhane’de olduğuma (şimdi burada bedenen ruhen diyeceğim ama yok fizik kuralları yok ruhen yazı yazıp paraf atma tekrar dinleyemem bu lafları :p) benim gönlüm hep orada. En kısa sürede suyumu/nescafemi/sodamı, türk kahvemi, bitki çayımı ve çayımı içmeye geleceğim.

Fala İnanma Falsız Kalma

Öylesine bir fincan çevirelim dedik olay olduk :) Ben kahve mahve içmezdimde işyerinde alıştırdılar işte. Bir defa eski yerimizde içmiştim diye hatırlıyorum. Sonrasında yeni yerimize taşınınca gördüm ki bazılarımız odasında kendine yapıp, fincanda kapatıp bakma da bakıyormuş. Yoğun ısrarları üzerine bir fincanda ben içtim sonrasında da fincanı öylesine kapatıp gitmiştim. Baktım ki beni çağırıyorlar bakmak için :) Eee bir defa yaptıkya adımız çıktı :) Bu fotoğraflardakiler ilk çevirdiğim değil, sadece içinde kalp gözükenleri (:

Ama kalp sadece fincanda.

Yakında da gidiyoruz artık bazılarımızın yaptığı gibi telefondan fotoğrafını çekip gönderim Sallarsınız, pardon ne gözüküyor anlatırsınız :P

İlk İftar

Merhaba, merhaba, merhabaa.. 

Hayatımda sürekli ilkleri bilerek ertelemişimdir ve ertelemekteyimde :) Bu ise katıldığım ilk (aslında ikinci ama geçen seneyi saymıyor bazıları) iftar etkinliği :) Zaten buna da katılmasaydım telafisi imkansız bir hata yapmış olurdum ki hatalarından ders alabilen birisi olarak yaptığım bir hatayı bile bile ikinci kez tekrarlamak daha durumu düzeltemezdi sanırım..

Velhasıl çok gereksiz konuştuğumdan yazımı burada kesiyorum sonra çok anlaşılmaz oluyorum. Emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkürü borç bilir, aslında böyle yapmazdım ama kaliteli çekemediğim fotoğraflar için özürdilerim. İnşallah başka zamana daha kaliteli olur. (:

Son olarakta Dilekçe İşler gelmedi kıskanmıştır, en iyisi gittiğimiz yerin adresini vereyimde merakını gidersin :P

Manzarası, hizmeti ve ortamı güzel bir yer tavsiye ederim..Bknz: Dilruba Restaurant 

Aşkın Aldı Benden Beni..

Ney üflemelerimden üçüncü parçam Aşkın Aldı Benden Beni oldu. Çekim sırasında son tekrarda bir duraksamam oldu ama tekrar kayıt yapmak yerine olduğu gibi yüklemeyi yaptım. Ney kursumdaki son haftalarımı yaşıyorum zaten ama hocam sağolsun iletişim halinde olalım elimden geldiğince yardımcı olurum dedi. İstanbul’dan ayrılmayı planlamasaydım devam edecektim ama artık kendi kendime olabildiği kadar.

Şol Cennetin Irmakları

Nedense şu sıralar kendimi toparlayıp bir türlü yazı yazamıyorum. Aslında yazabilecek bazı şeylerimde varda bunları toparlayıp bir araya getirip yazacak zaman ayıramıyorum kendime. Şimdi bu yazıyıda yüzmeye gitmediğimden yazabiliyorum :) Bir önceki yazımda ney çalışmalarımı ekleyeceğimden bahsetmiştim. İkinci üflediğim parça Şol Cennetin Irmakları oldu. Şuan itibariyle üç parçayı bana göre güzel çalabiliyorum. Bakalım zaman beni ne kadar geliştirecek :)

İlk NEY Üflemem

Yıllar önceki bir yazımda NEY’imden, geçtiğimiz aylardaki yazımda da gerçekleştirmeyi düşündüğüm bazı şeylerden bahsetmiştim. Bunlardan ilk olarak üflemeyi ‘kendime göre’ başarmış olduğum NEY’den bahsetmek istiyorum. Çevremde neyi beğenmeyen var (bunu sonradan farketmem/öğrenmem benim için biraz üzücü oldu) ama tam olmasa bile yapabildiğim için yine de küçük bir mutluluk var.

Zaten ses çıkarabiliyordum, 2 aylık gibi bir nota çalışmasından sonra parçalara geçebildim ve ilk olarak Uşşak makamından Urumda Acemde Âşık Olduğum yani Veysel Karani üfledim. Çok güzel olmadığını bende biliyorum ama dinlemek isteyen olursa aşağıdan dinleyebilir. :) Sonraki çalışmalarımı da kaydedip, videosunu eklemeyi planlıyorum..

Gereksiz Dip Not: Bir gün playbek olan Derman Arardım Derdime Derdim Bana Derman İmiş parçasınıda üfleyeceğim.. (:

Yüzme Kursu Mu ?

Blogumun adı gibi Hâlet-i Ruhiyem’e göre anında karar verdiğim şeyler olabiliyor (Örn: Saçlarımı epeyce uzattıktan sonra anında 3 numara kestirmem gibi). Bir süredir yüzme, body, kick boks, ney, ingilizce kurslarından (bunların yanına bu hafta sonu gördüğüm gemi adamı kursu da çıktı) hangisi ve/veya hangilerine gitsem konusunda düşünüyorum ancak sadece internetten bir iki araştırma yapıyordum sonra olduğu gibi kalıyordu. Pazar günü arkadaşla gezerken yüzmeye git dedi. Bende aklımda yüzme kursuna ağırlık verdim. Bugünkü Hâlet-i Ruhiyem sonucunda da akşam yemekten sonra Anadolu Yakasında bana en uygun yer olarak Üsküdar Burhan Felek Yüzme Havuzu’na konuşmaya gittim. Günler, ücretler hakkında bilgi aldım. Şimdi öncelikle gerekli belgeleri hazırlayıp daha sonra gerekli malzemeleri alıp sonra da kurs gününü belirleyerek kursa başlamalıyım. Burhan Felek’teki bilgilere aşağıdan erişebilirsiniz (Ben internette aradığımda ücretler burada yazana göre neredeyse %100 fazla olduğundan dolayı almış olduğum broşördeki bilgileri paylaşmak istedim.).

Hayatımda hiç yüzmemiş biri olarak, bakalım bunu nasıl çözeceğiz. Bir sonraki adım Ney kursu hakkında bilgi almak için düşündüğüm yerle(rle) konuşmaya gitmek.

BURHAN FELEK 4 EYLÜL 2012 İTİBARİYLE UYGULANACAK KIŞ DÖNEMİ PROGRAMI

GRUPLAR

	10:00- 11:00	11:00- 12:00	12:00- 13:00	13:00- 14:00	14:00- 15:00	15:00- 16:00	16:00- 17:00	17:00- 18:00	19:00- 20:00	20:00- 21:00
Salı-Perşembe	Çocuk	xxxx	Yetişkin	xxxx	xxxx	Çocuk	Çocuk	Çocuk	Yetişkin	Yetişkin
Çarşamba-Cuma	Çocuk	Bayan	Bayan	xxxx	xxxx	Çocuk	Çocuk	Çocuk	Yetişkin	Yetişkin
Cumartesi-Pazar	Çocuk	Çocuk	Çocuk	xxxx	Çocuk	Çocuk	Çocuk	Çocuk	Yetişkin	Yetişkin

ÜCRETLER:  Çocuk 6-14 Yaş Arası Haftada 2 gün Aylık 8 Saat 60,00 TL
                   14 Yaş Üstü ve Yetişkin Haftada 2 gün Aylık 8 Saat 100,00 TL

KURSİYERLERDEN İSTENEN BELGELER
*Tam İdrar Tahlili / Hbs Ag (Hepatit) Testi / Yüzme yapabilir doktor raporu
*1 Adet Resim / Nüfus Cüzdanı Fotokopisi
*(Hesap Numarasını Müdürlükten öğrenmeniz sağlıklı olacağından banka bilgilerini yazmadım) Gençlik Hiz. Ve Spor İl Müdürlüğü adına yatırılan banka Dekontu
(Sağlık testlerini 45,00 TL karşılığında havuzumuzda saat 09:00-17:00 arasında yapılabilirsiniz.)

LÜTFEN DİKKAT..! ÖNEMLİ HATIRLATMALAR
*Kayıtlar sadece (hafta içi) mesai saatlerinde alınmaktadır. (08:30-16:30 arası) Israr Etmeyiniz
*HER PAZARTESİ GENEL BAKIM VE TEMİZLİK GÜNÜDÜR. HAVUZ KAPALIDIR.
*Kursiyerler kayıt saatlerine uymak mecburiyetindedir. Yarışlar gibi sebeplerden dolayı iptaller sonraki hafta telafi edilir. Kursiyerlerden kaynaklanan keyfi durumlarda (mücbir sebepler hariç) kurs telafisi yapılmaz.
*Havuzumuz, resmi müsabakalar nedeniyle kurslarımızı belli dönemlerde iptal etmek zorunda kalmaktadır.
Lütfen güncel Facebook duyuru sayfamızı ya da duyuru panolarımızı takip ediniz.
İrtibat TEL: 0216 651 49 96           Şikayet TEL: 0216 651 91 63
TÜM güncel bilgileri ve duyuruları Facebook sayfamızdan takip edebilirsiniz. http://www.facebook.com/burhanfelekhavuz

Mesajımı uzun zaman sonra aramalar sonucunda okuyacaklara Dip Not:Mesajdaki bilgiler ilgili kurum tarafından değiştirilebileceğinden lütfen yazılan mesajdaki bilgilerin hangi zamanda yazıldığını kontrol edin ve son şeklini ilgili kurumdan temin edin.

Uyuyup Gece Uyandıktan Sonra

Günaydın desem olur mu … :) Biraz uykum var gibiydi bende yatmıştım ama yazımı yazmak için uyanınca kalktım. Şeytana uymadım bu sefer Nefs’e tatlı geliyorya şeytan uyumamı istiyordurda bu sefer değil :) Bugün epeyce bir yoğun gibiydi. Hep yoğundu zaten ama bügün daha bir yoğunluk var gibiydi. Bazı şeylerin takibinde onlar yapsın istiyorum diyorum ama olmuyor yine benim yapılmış mı yapılmamış mı diye kontrol etmem gerekiyor. Buda beni çok yoruyor diyebilirim. Akşam Beyazıta gidip kitap almayı düşünüyordum ama gündüz Bayram telefon açtı onunla buluşmak için gitmedim Kadıköy’de onunla buluştuk. Biraz dolaştık, asker malzemeleri aldık, oturduk sohbet ettik, çay içtik sonrada vedalaşıp ayrıldık. Bakalım darısı bizim başımıza. Hayırlısıyla tez vakitte tezkeresini alıp gelir inşallah. Bu akşam birde Senai Demirci’nin sohbetine gitmeyi düşünüyordum Altunizade’de ama biraz geç bir saatteydi. Saat 8 de başlıyor gözüküyordu. Otobüs bulması sorun olur diye bende direkt eve geldim. Başka zamana inşallah. Bugünlükte işte böyle …..

Hayatımda ilk günlüğümü 13 Ekim 2008 Pazartesi günü Bu satırlar Gümüşhane’de okulun bahçesinde beklerken döküldü 14:30 civarında   ‘Bu gece uyurken bir rüya gördüm…’ şeklinde başlayarak yazmışım ve ‘…bir ümit…’  yazarak bitirmişim. Yukarıda yazmış olduğum yazı ise günlüğümün son yazısı. O tarihten sonra hiç yazmamışım. Biraz gözatınca nerelerde ne zamanlarda günlük tutmamışım ki :))

*Gümüşhane’de okul sırasında 13:00 civcarı yazıldı.
*Gümüşhane’de otogarın karşısında bir bankta 13:00 civarı kaleme döküldü
*Gümüşhane’de belediyenin karşısında dolmuşların orda dolmuşa binmeden önce 13:00 civarı bankta oturarak yazıldı
*Kitap okuma ile uyumak arasında düşünürken 23:10 civarı
*Saçlarımı yıkadıktan sonra gece 00:30 civarı
*Yarısı akşam 21:40 civarı diğer yarısı sabah kalktıktan sonra 07:10 civarı yazıldı
*Sabaha doğru uyandıktan sonra 04:15
*Bir sonraki gün işe geldikten sonra 08:35 civarı masamda otururken yazıldı
*Bir sonraki gün servisi beklerken sabah 06:50 civarında yazıldı
*Yatakta uzanırken 20:15 civarı kaleme döküldü
*Akşam yemeğinden sonra yatakta 19:30 civarı kaleme döküldü

Tam yazıyı bitirip sayfalara son kez bir göz atarken yandaki çizdiğim resmi gördüm ve eklemesem olmazdı. Bunu görünce sayfaları biraz daha karıştırdım ve bank filanda çizmişim ne hitmetse :)
Hatırlıyorumda günlüğümü saklamak için kilitli ve şifreli çanta almıştım. Anahtarları hala cüzdanımda taşıyorum :) 
Hatta yazılarımı değişik değişik yazmak için renkli kalemler bile almıştım. Ama artık hiç birşey yok.. (:
Önemli Not: Tamamen 'mütevazi' bir çiçekti/güldü. (O zaman çiçek olarak mı çizmiştim, gül olarak mı çizmiştim hatırlayamadım.)
Kendime Not: Yazdıklarını yakıp yakmama konusunda kararını ver ve uygula!
Kendime Not 2: Son resmi niye ekledin ki şimdi.
Kendime Not 3: Bugün ne?
Son Not: Aslında ben bunları yazmayacaktım, başka şeyler yazacaktım..

Geç Kalmış Bir Kutlamamız..

İş yerinde bir pasta aldım, neden aldığımıda ilk başta kimseye söylemedim ve sebebi konusunda milyonlarca dedikodu çıktı :P Baskı kurdular, tehtit ettiler falan filan :P Daha önceki yazılarımda Gösteriş Yapıyorum diyerek diploma aldığımdan ve mahkeme kararıma göre yapacağımız kutlamanın durumunun ne şekilde olacağından bahsetmiştim. Mahkeme kararını dün akşam yaklaşık yarım saat telefonla ulaşma çabalarım sonucunda öğrenince geç kalmış olan borcumu şimdi ödedim. Mahkeme benim aleyhimde karar verdiği için sade bir pasta aldık ve öğle yemeğinin üzerine birde pasta yemiş olduk. Ama kaybetmeseydim ablam Edirne’den geldiğinde çeşit çeşit şeyler yaptırıp sabahleyin kahvaltılarını ben ısmarlayacaktım. Danıştay 5. Daire Hakimleri yüzünden kaybettiler! İşte pastamız bunun içindi.. (:

Bu bir Gösteriş Değildir! Tamamen içten olan naif duygularla alınmıştır.

Küçük Not: Fotoğraftaki pastalar bugün aldıklarım değil, yeğenlerin doğum günlerinde aldığım pastalardan derlemedir..
Büyük Not: ‘Saygıdeğer’ iş arkadaşım, işyerinde gösteriş filan dedim ama altı çizili cümleye dikkat edelim. hih
Dip Not: Mecbur olmasam Koska’dan pasta almayacaktım. Ümraniye Çarşı’ya giderken bir pastacı vardı onunkiler güzel oluyordu. İlerleyen bir zamanda buranın reklamını yapmak lazım. (:

Ruhu Şarj Etmek

Artık Genç Beyin dergisinin 117. sayfasındaki uygulama konusunu uygulamaya, kendi çapımda gerçekleştirmeye çalışıyorum ve herkese de tavsiye ederim. Bu akşamda bir tanesine gidecektim ama benden kaynaklanmayan nedenlerden dolayı aksatmak zorunda kaldım. Daha önce Senai DEMİRCİ’nin ESMA GÜNLÜĞÜ sohbetlerine katılmıştım. Aslında hocamız devam etseydi katıldığım çok seminer olmuş olacaktı ama ben İstanbul’dan gittikten sonra hocamızda zannedersem Ümraniye’deki sohbetlerini sonlandırdı. 2010’dan beri de hiç rastlamadım desem yeridir. Giriş kısmından sonra sadede gelecek olursam;

Uygulama Konusu: Bilmiyorsanız bilenlere sorarak seçkin bir şahsiyeti haftada 1 saat dinleyip ruhunuzu şarj edin!

1. Sohbet ve notlarım: Metmed Fatih ÇITLAK - HİKMET SÖYLEŞİLERİ

*Deniz suya doymadığı gibi ilim adamı da ilme doymazmış.
*Neyi unutursan unut ama bir şeyi unutma: Sen bu dünyada tahsil etmen gereken şeyi unutma.
*Bir şeye çalışmaya başlamadan önce 3 İhlas, 1 Fatiha oku.
*Bulunduğun durumdan şikayet edip o ahvalin değişmesini isteme.
*İnansak halimiz değişir: Allah'tan bizi affetmesini, tertemiz yapmasını, melek olarak çıkarmasını isteriz ancak kapıdan çıkarken inanmadığın için olmaz.
*Allah'ın silmesi o günaha şahit olan herkesten siler.(Günahı affetmesi)
*Takdir, Kader, Miktar, Kadir, Kudret
Esktra: Edebi'd-Dünya ve'd-Din - Ali Yakup Hoca, Ahmet Tevfik İleri

2. Seminer ve notlarım: Genç Beyin - İÇ HUZURA ulaşma sanatı

*miş gibi yaşamak hayatımıza girdi.
*Saf niyet samimiyetle sağlanır. Allah'a ve kendisine vicdanına içine karşı samimi olması.
*Huzursuz ettiğimiz için huzursuzuz.
*Mehmet Zahid Kotku Hazretleri:Bir kişinin 1 günde 20 kişiye selam vermesi o gün selametli olmasını sağlar.
*Kişinin niyeti amelinden hayırlıdır.

1)İlmi birikimi seviyesi arttıkça iç huzur artar. (Aklı ve Kalbi doyuran ilim) (İlmi öğrenmek için bir bedel var.) Her gün kitap okuyan araştıran bir kişinin huzursuz olması imkansız. (Her gün Aklı ve Kalbi doyuran 20'şer dakika kitap oku(20dk akıl,20dk kalp). Dinlenmek. 15 günde bir gezmek.)
2)Dua etmek iç huzuru sağlar. Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var. (80 yaşında köleler azat ediliyormuş, bende 80 yaşındayım sende beni azat et.) 3)Ahirete yatırım yoksa iç huzursuzluğu olur. (Bizim ahirette bir evimiz var, eşyalarımızı oraya gönderiyoruz. Bizde burayı döşemek istiyoruz ama ev sahibi bizi burada bırakmıyor ki)

*Bir yıldır kullanmadığın eşyaları dağıt. Yenisi gelir. Dağıtmıyorsun ki yenisi gelsin.
*Donanımsız beklentiler.
*Çözüme odaklanmamak. (Probleme takılıp kalmak.) En değerli insan, çözüm yeteneği gelişmiş insandır.

1)Küçük şeylerle mutlu olmak. (Her haline şükret.) Bunlarla mutlu olmasını bilmediğimiz için iç huzurumuz yok.
2)Bardağın dolu tarafını görmek. Mühim olan boş bardağı dolu görmelisin. (Olumsuz yerde huzuru bulmak.)

*Gizli(sinsi) problemler.
*Sonuç fotoğrafını görmemek.(Eğitim lazım) Tenkit için en uygun yer aynanın karşısıdır.
*Öncelik sıralaması yapmamak. Öncelik sıralaması yap. Her şey zamanında güzeldir.
*Annenin kalitesi ailenin kalitesidir.
*En önemli huzursuzluk kaynağı kararsızlıktır. Vermeniz gereken ama veremediğiniz 5 kararı tespit edin ve karar verin. Olumlu da olsa olumsuz da olsa.
*(Allah bize sizden hayırlısını, size de bizden hayırlısını nasip etsin.)
*Empati kurabilmek. Bencil olmamak.
*Keser, Testere, Rende.
*Bıçağı bilememek yani kendini yenilememek/geliştirmemek
*Hedefleri ertelemek bir engeldir.

1)Mübalağadan kaçın. (Tebrik ve takdirde mübalağa yap.) İyi düşünmek mümkünken kötü düşünüyorsan mübalağacısın.
2)Motive/Teşvik eden birisi olarak anılmak.
3)Kıymet Bilir(Kadir Şinas) olarak tanınmak.
4)Allah'a ve vicdanımıza karşı içimiz rahat mı?
5)Kul hakkından uzak durmak, varsa helalleşmek.

Acil Eylem Planı:(Donanım+Hoşgörü+Empati+Başarı ve Huzurun Hakkını Vermek)
1)Zevk alacağınız bir işle meşgul olun. (Hocalık yapıp 5bin TL alan bir kişinin bin TL alarak hat sanatı ile uğraşıp, bozdura bozdura bunu bitirememesi)
2)Kalabalık değil kaliteli dostlarınız olsun.(Senden daha akıllı senden daha gönül adamı)
3)Şans diye bir şey yok, liyakat ve lütuf vardır. (Hayatından şans ve tesadüf kelimelerini çıkar.)
4)Çok konuşan değil, çok dinleyen biri olarak bilin. (Çevrenizde)
5)Her gün bir sadaka verin (Âmâ ve dul kadınlar)
6)Faydalı birer kitaptan her gün 20 dk aklı ve kalbi doyuran birşeyler okuyun. (Okumamışsan kaza et) 7)Mahallenizdeki gerçek bir fakirin gözeticisi ve kollayıcısı olun.
8)Herkesten ayıran, hayranlık uyandıran bir özellik edinin.
9)Gaflet ve sefahet ortamında bulunma.
10)Tevekkül edin. (Elinden gelenin en iyisini yaptıktan sonra kısmetine razı olmak.)

*Elinden geleni beklenen olumlu sonuca ulaşmak için yapmak.

Tabi buradaki notlar kendim için tutmuş olduğum notlar. Bunu herkesin baştan sona okuyacağını çok zannetmiyorum ama okuyanların dikkatini çekmek istediğim kısımları koyu ve renkli olarak belirttim. Bunların hepsini yapabilsem süpper bir insan olurdum değil mi? (:

Çekiliş Başvurusu-Sibel'in Hobi Dünyası'nda

Dilekçe İşler’in katılmış olduğu bazı çekiliş duyurularına arada göz atardım. Geçtiğimiz haftalarda Sibel’in Hobi Dünyası’nın düzenlediği çekilişe katıldığını gördüm. Beğenince bir yorum yaptım. Dilekçe İşler blog sahibininde benim yorumuma cevap yazdığını söylemişti. Dilekçe İşlere çıkmadı bana çıkacak mı bakalım düşüncesi ile başvurumu yapayım dedim, bu akşam bende başvurumu yaptım. Keşke harf sayısı biraz daha fazla olsaydı.. :)
Katılım şartlarına ulaşmak için Sibel’in Hobi Dünyası Kişiye Özel Çekilişim Varrrr...

Bu arada katıldığım ilk etkinlik.. Ardı arkası kesilmezse şaşmam.. :P (:

Maket Ev Yapımı

		Maket Ev SLAYT GÖSTERİSİNİ GÖRÜNTÜLE TÜMÜNÜ KARŞIDAN YÜKLE

Daha önce Geometrik Cisimler Modeli proje ödevimimizden bahsetmiştim. Bu defa bir yıl önce yepenim 3. sınıfta iken yapmış olduğumuz Maket Evimizi paylaştım. Yapmadan önce internette tabi biraz araştırma yaptım kim ne yapmış diye. Ama sonuçta tam olmasa bile kendi hayalimdeki evi yapmaya çalıştım. Dubleks görünümlü yapmaya çalıştım. Dubleks kata da teras görünümü verdik. Küçük birde çatı katı girişi var. Çok ahım şahım bir şey olmamış olabilir ama ben beğendim evimizi.. :) Aslında yapabilecekleriniz tamamen sizin hayal gücünüze bağlı..

Kullandığımız Malzemeler:

  1-) Bütün binayı normal mukavva ile yaptık.

  2-) Balkon yapımında tahta çay karıştırma kaşıklarından ve çinliler mi koreliler mi ne makarna yerken kullandıkları çubuklardan yararlandık.

  3-) Dış cephe kaplamaları için oluklu mukavva kullandık.

  4-) Çatının, kapıların(garaj kapısı dahil) ve panjuru olan pencerelerin sağlam olması için ek yapmak yerine kesim yaparken katlanacak yerleri iz yaparak açılıp kapanmalarını sağladık. Bu şekilde daha sağlam oluyorlar. Sadece birinci katın kapı girişinin üstündeki çatıyı ek yaptık.

  5-) Kapı kolu için harita çivisi kullandık.

Elinizde bunlar olduktan sonra nasıl yapacağınızı fotoğraflardan çıkartabilirsiniz diye düşünüyorum. Ben çatı katına giriş için merdiven bile yapacaktım ama çok yüksek olduğu için elimdeki malzemeler yetişmedi. Önce ne yapacağınıza nasıl bir şey istediğinizi aklınızdan geçirin ve bir karalama kağıdına çizin ondan sonra kesin ve yapıştırma işlemini başlayın. Ayrıca bazı zor yapıştırma alanları için japon japıştırıcısı kullanmanız gerekebilir.

Harcamalarım

Faturalar başlıklı yazımda 5 dk içinde ödemiş olduğum fatura miktarından azcık bahsetmiştim. Mutluluk Oyununun bahsetmiş olduğu Alma Hastalığı yazısındaki alma isteği özellikle teknoloji ürünlerinde bende de olduğundan harcadığım paraların hesabını yapmak için nereye ne para harcadıysam not ettim.

15 Aralık 2012-14 Ocak 2013 tarihleri arasında harcadığım para miktarlarını topladığımda 511,56 TL yaptı. Buna üzülsem mi sevinsem mi karar veremedim. Kendimi kısmış olmama rağmen bu kadar fazla para çıkması beni şaşırttı. Birde kendimi kısmadan harcama yapmış olsaydım, maaşımdan arta kalan olacak mıydı merak etmeye başladım. Acaba gereksiz birşeyler mi aldım diye neyi ne için ödediğimi düşündüğümde gereksiz bir harcamamda gözükmüyor. 79,98 ödeyerek iki kazak, Edirne’ye gidip gelmek için 27x2 bilet  almıştım. Bunlar gereksiz desem çokta gereksiz görmüyorum. Edirne’ye gitmeme rağmen oradaysa neredeyse hiç harcama yapmadım.

Kendime Not: Nerede yanlış yapıyorum..

Sinema/Film Arşivim!

Sinema/Film arşimivimi CD/DVD ve Bilgisayarda kayıtlı olanlar olmak üzere iki guruba ayırabiliriz. Bunlar dışında bir zamanlar 1 poşet daha vardı ama onlar sobada yandı herhalde :) (Tabi biraz da Gümüşhane’de olanlar var ama onlar burada olmadığından çok bahsetmek doğru olmaz.)  Şimdi bunların listesini yaparken izlemiş olduğum ama içlerinde kendisini göremediğim filmlerim olduğunu farkettim. Onlar ya geri gelmedi ya başka kıyıda köşede duruyordur ya da yeğenler karıştırırken onlar da mefta oldu :) Bir evim olduğu zaman bazı eşyalar için ayrı bir köşe oluşturmayı planlıyorum.. Sol tarafta CD/DVD olarak gözüken foroğraf içerisinde tam 73 tane film var. Sağ tarafta bilgisayar dosyası olarak gözüken resimde ise 113 tane film var(Bunlar içerisinde aynıları var ama çok az olduğundan kayda değer olarak görmüyorum). CD/DVD olanların hepsini izledim ama bilgisayardakilerin çok az bir kısmını izle(ye)memişimdir.

İçlerinde gereksiz olanlar da yok değil. İsmi, afiş görüntüleri ve konusu sanki güzel gibiymiş gösteriyor ama izledikten sonra vakit kaybı olduğunu anlıyorsun ve ödediğim paraya acıdım. Hatta bazen CD/DVD bakarkan başkaları o filmleri almak istediğinde acaba boşuna almayın diyerek yorum yapsam mı yapmasam mı diye ikilemde kalıyorum. Ama ne derler ne demezler diye sessiz kalıyorum.

Aslında içlerinde güzel olan epeyce sinema var ama filmin sonunda beni en çok şaşırtan Leonardo DICAPRIO’nun başrollerinde oynadığı BAŞLANGIÇ (INCEPTION) oldu diyebilirim.

Bu kadar filmi görüp beni tanımayan belki beni belki sinema kolik zannedebilir ama ben hayatımda hiç sinemaya gitmedim. :) Hatta dün serviste konusu geçti. Kimyager olan bir hocamız “Sana ödev hafta sonu Cem YILMAZ’ın filmine git. Bize anlatırsın.” dedi ama yine gitmedim. (: Hayırlısı bakalım.. Yazdan beride CD/DVD almakta kendimi durdurmaya çalışmasam bu arşiv daha da çoğalırdı. Mutluluk Oyunu’nun dediği gibi bir nevi Alma Hastalığı..

Karlar Düşer

Dilekçe İşler'in İstanbul Beyaz başlıklı yazısını kıskandığım için bende bendeki Kar fotoğraflarını paylaşmak (bakın bu sefer gösteriş demiyorum paylaşıyorumm :) istedim.. İşten erken gelince ve ablam evde olmayınca ablama yardım olsun diye çıkıp kapıdaki karları kürüdüm, yolu açtım. Böyle kar kürümeyeli 8-9 sene olmuştur. Bu yüzden 4 saat filan sağ kolum titredi sayılır :) İstanbul'a gelmeden önce anneme yardım olsun diye evimizin yolunu açmak için kürürdük. Evimizin çatısı olmadığı zaman kar böyle çok yağdığında eve su geçmesin diye ve evi soğutmasın diye çatıya çıkar, babamın yapmış olduğu kar küreği ile karları çatıdan atardık. Akşamlar kar çok yağınca şehirde elektirikler kesilirdi. Bizim evde yüksekte olunca bütün perdeleri acar beyaz olan geceyi kısa bir süreliğinede olsa izlerdik. Dışarıda kar varken evde sıcak sobanın başında oturmak güzel bir duygu..

3'üncü fotoğraftaki yerden ve fotoğrafta gözükmeyen(şimdi orada konutlar var) arka kısımda bir yokuştan küçüklüğümüzde acayip/çok kayardık. Tümsekte yapardık ki kayarken zıplayabilelim. Yolu güzelce kayganlaştırdıktan sonra çocuklarla beraber tren yaparak kayardık. Yolun sonunda bazen bilerekten bazen bilmeyerekten yoldan aşağı düşerdik. Bilerekten düşmüşsek nasıl zıpladım diye hava atardık. :) Bahçemize koskocaman kardan adam yapardık. Birde güzel maç yapardık. Top zor ilerliyorya güya kendimizi güçlendirirdik. :) Kaleci olması en güzeliydi. İstediğin gibi uçardın, her tarafta kar olduğundan hiçbiryerine birşey olmazdı..

Fotoğraflarda ben yok muyum? Elbette varım. Hatta kameramanım olmadan kendimi çekmişliğim var. hih Aslında Erzurum'da çekmiş olduğum fotoğrafımda vardı ama bir türlü bulamadım. Yoksa yazıma onuda ekleyecektim..

BİMER Başvuruları Çok İyi Okumuyor!

BİMER İnternet Başvuru Formu

BİMER'e ilettiğiniz mesajlar dikkatle okunmakta ve değerlendirilmektedir.

"..." başvuru numarası ile mesajınız başarı ile iletilmiştir.
Göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür ederiz.

e-Devlet Kapısı üzerinden yapmış olduğum BİMER başvurusu sonucunda bana yukarıdaki gibi mesajımın dikkate okunduğunu belirtir bir bilgi gösterdi! Kusura bakmasınlar ama hiçte öyle değil. Neden mi? Bir başvurumda her şeyi kanun maddesine dayandırarak yetkileri dahilinde yapılan bir uygulamanın kaldırılmasını istedim. Başvurumu aslında 657 sayılı Kanunun 100'üncü maddesi uyarınca Valiliğe yönlendirmesi gerekirken tutmuş kurumun üst kuruluşuna göndermiş. O da Hukuk Müşavirliğine öyle kalmış. Aradan 45 gün geçmiş olmasına rağmen bir başvurumda hiçbir değişme yok. 45 gün daha geçtiği zaman zaten uygulaması yürürlükten kaldırılacak. O zaman hiç zahmet etmesinler.. Bunu kimlik bilgilerimi gizli tutulmasını talep ederek istemiştim. Yoksa ben bunu dilekçe ile de rahat bir şekilde hatta Bilgi Edinme Kanunu çerçesinde 15 iş günü içinde cevap alacak şekilde yapabilirdim. Ancak BİMER başvurularına biraz daha önem veriliyor düşüncesi ile başvurmuştumya hepsi boşmuş.. Zaten şu yazı da bunun kanıtı sayılır türden diye düşünüyorum.  BİMER yetkilileri benim bu yazımı görmezya neyse..